30 Aralık 2009 Çarşamba

Modernite Versus Postmodernite

Modernite Versus Postmodernite


Postmodernizm kavramının doğduğu ilk günden bu yana ne tam anlamıyla tanımı yapılabilmiş,ne tam anlamıyla fraksiyonları belirtilebilmiş,ne de tam anlamıyla amacı açıklanabilmiştir.Bunun sebebini doğuşuyla yarattığı karmaşada,çelişkilerde aramak mümkün elbette.Peki böylesine muallaklarla dolu bir kavram neden hadi canım,sende deyip bir kenara bırakılamıyor veya ilgilenilemez bir konuma getirilemiyor?Sebebi açık aslında,insanlar tam olarak ne anlamda hayatlarını değiştirdiğinde mutabakata varamasa da,düşüncelerinde,toplum yapılarında,mimaride,sanatta,edebiyatta ve daha birçok alanda değişiklikler yaptığını farkında.
Postmoderniteyi anlamaya çalışırken moderniteyi neresine koyacağımız,onunla ne şekilde ilişkilendirebileceğimiz diğerleri gibi tam anlamıyla belli değildir.Öyleyse,postmodernizmin doğuşunu,modernite konusundaki eleştirilerini,posmodernizm konusunda büyük çalışmalar yapmış filozofların yorumları çerccevesinde değerlendirelim,derliyelim.
Elbette postmodernizmi anlamak için ilk olarak moderniteyi açıklayacağız...

Modernite Nedir?
Modernite en başta dine ait olmayandır.Modern olmak,yeni bir dünyada yaşamak ve ona göre yöntemler belirlemektir.Bu düne ait olmama anlayışı şüphesiz apansız girmedi insanların fikrine,hayatına.Bu açıdan ilk ve en önemli aşama olarak Bilimsel Devrim çıkıyor karşımıza.Newtonla başlayan Bilimsel Devrim,Tanrıyla doğa arasındaki ilk ayrımın baslangıcını olusturmaktadır.İnsanlar artık Tanrının anlattıklarıyla değil,kendi buldukları yasalarla yaşamaya başlamıstı.Bilimsel Devrimin de kendi içinde gerçekleşen gelişmeler,tartışmalar yeni bir dünyanın başlamasına sebep olmustu.Daha sonra Siyasal Devrim ortaya çıktı.Siyasal Devrim Amerika ve İngiltere’de ilk olarak kendini göstererek,demokratik bir dünya anlayışını ortaya çıkardı.Bunun sonucunda Modern Demokrasi kavramı ortaya çıktı.Modern Devlet artık sadece Modern Demokrasiyle yönetilen devlet olmuştu.Bilimsel ve Siyasal Devrimi,Kültürel ve Endüstriyel Devrim takip etti.Artık Modernite tam anlamıyla insanlığın parçası olmuştu.
Peki Postmodernizm kavramını bu Endüstriyel ve Kültürel Devrimle ilişkilendirmek erken bi girişim mi olur?Bu konuda özellikle Kültürel Devrim sözcüğünü biraz açmak gerekiyor.Kültürel Devrim,devrim sözcüğünün içinde barındırdığı anlam gibi planlı bir girişim ve gelişmelerin neticesinde gerçeklesmemiştir.Aksine çok uzun bir zaman dilimini kapsamaktadır.Kültürel Devrim gerçeklestiği süreç içerisinde,içinde barındırdığı karmaşıklıklar ve ortaya çıkardığı siyasal problemlerle Postmodernizm için bir başlangıç olarak kabul edilmektedir.
Özetle Modernite içinde barındırdığı devrimlerle bir bunalım dönemine de girmekteydi.Moderniteye yöneltilen eleştiriler artmış ve Modernitenin artık yaşlandığı sık duyulur olmuştu.Fakat geçek olan bir şey vardı,Modernite elbette devam eden bir tarihtir şu anda ama yeni bir dünya görüşünü de içinde barındırmaktadır.
Postmodernin Haritasını Yapmak
Postmodernizm ilk olarak mimari alanda,daha sonra da edebiyat alanında,1951 ve 60’lı yıllarda artaya çıktı.1980’li yılların başlarında ise Batılı toplumlarda Modernizm/Postmodernizm tartışmaları en önemli konu haline geldi.Postmodernizm artık;İlerleme versus Reaksiyon,Sol versus Sağ,Şimdi versus Geçmiş,Soyutlama versus Temsil...vb kategoriler içinde kavranamayacak bir gerilim yaratarak ilerle hale gelmişti.Postmodernizmi savunanlar için bu gerilim gelişmenin sebebi olarak görülüyordu.Bu yüzden Postmodenizm,birileri için bir umuttu.
Postmodernizmi ele alırken 1950 ve 60’lı yıllardan başlatılmasına rağmen geriye,19.yy’a dönüp Nietzche’den bahsetmek gerekmektedir.Nietzche yaptığı çalışmalar ve Moderniteye getirdiği elştirilerle Postmodernizm için başlangıç noktası olarak görülebilir.Moderniteye ilk sarsıcı eleştiriyi getirmiş ve modernitedeki paradoksları ve yanlış gidişatları açıklamıstır.
Nietzche,Modernitedeki merkezilik ve akıl kavramlarına da en büyük eleştiriyi getiren ilk kişi olması sebebiyle de büyük bir önem taşır.Özne-Merkezli aklı,aklın ötekisiyle karşılaştırmıştır.Yani tecrübelerle karşılaştırmıştır.Aklın iktidara yem olduğunu,iktidar tarafından kullanılıp,yönlendirildiğini ileri sürmüştür.Doğru ve Yanlış,İyi ve Kötü arasındaki tercihlerin İktidara hizmet ettiğini söymeiştir.İktidar iradesi ve Özne merkezli akla yönelttikleri eleştirilerle onların maskelerini düşürmek isteyen Nietzche gibi filozofların bugünkü halefleri Bataile,Lacon,Faucault,Derrida,Heidegger ve Lyotard’dır.(1990’lı yıllar)
Postmodernizm Amerika’da yoğunlaşan tartısmalarının yanında bu konuda en büyük etkiyi ve ilk büyük çalışmaları 4 Fransız gerçekleştirmiştir.Lyotard,Faucault,Derrida ve Baudrillard...Dördünün de birbirleri hakkında eleştirileri olduğu gibi ortak noktaları da bir hayli fazladır.Simmel,Durkheim,Neitzche gibi sosyolag ve filozofların calışmaarını değerlendirmişlerdir.Kant ve Marx gibi büyük fikir adamlarının totalleştirici teorilerini eleştirmişlerdir.Büyük anlatılara meydan okumuslardır.(1970 ve 80’li yıllar).
Sonuç olarak postmodernizm başlangıc asamasını modernizmin yogun olarak tartısıldıgı dönemde ,Neitzche,Heidegger,Simmel,Weber,Durkheim ve Adorno gibi filozflarla sağladıgını görürüz.
Artık postmodernizmin içinde ne gibi anlamlar barındırarak varlığını sürdürdüğünü tartısabiliriz..Postmodernizm,medernizmden tamamen ayrı mı tutulmalı yoksa eklentili mi dşünülmeli tartısılmaktadır.Lyotard’a postmodernizm nedir diye soruldugunda ‘Modernizmin bir parçasıdır şüphesiz’ yanıtını vermiştir.Postmodernizmin fikir babalarından böyle bir degerlendirme almak durumu izah etmek için önemli bi donedir aslında.Yukarda postmodernizm konusunda öncü olarak sundugumuz 4 Fransız bazı calısmalarında kendilerini postmodernizmle ilişkilerndirmekten kaçınmış ve bazı durumlarda büyük eleştiriler de getirmiştir.
Görüldüğü gibi postmodernizm kendi içinde de muğlaklar ve sahipsizlikler vardır.Kesin ve kökten çözümleri hiç olmamıstır.Adete karmaşıklıklar yığınıdır postmodernizm.O halde postmodernizmin modernizme geitrdiği eleştirilerle modernizmi baska bir asamaya getirdiği sonucuna varılabilir mi?Ortaya çıkan tabloda postmodernizmin modernizmin bir envanteri oldugu, modernizm hakkında bir düşünüm gerceklestirmek istediği anlasılmaktadır.
Görüldüğü gibi postmodernizm bilgi,akıl,büyük anlatılar,meta anlatılar..vb konularda başka bir ortam yaratma çabasına girmiştir.Fakat bu çaba,sanıldıgı gibi modernizmin arkeolojik çalışmalarına sebep vermemektedir.Aksine modernizmin kendini yenilemesi ve elestirilen yönlerini değerlendirmesi için yol gösterme görevi üstlenmiştir.




Muhammed Esad Şahin
(06.08.2007)


Kaynak: MEHMET KÜÇÜK

Hiç yorum yok: